Bayramı fırsat bildiğimiz bu dönemde akraba ziyaretlerinin yanı sıra farklı şeyler yapmayı hedefledik. Bir süredir aklımızda olan ve kapı açamadığımız kamp deneyimimizin bu dönem için iyi bir fırsat olacağını düşündük. Haliyle başladık araştırmalara.
Tabi sosyal medya, bir şeyleri araştırmanın en etkili yolu. Çünkü tanıtımların yanı sıra gerçek kullanıcıların da yayınlandığı içeriklere sahip. Bu sayede bir işletmenin, yerin ya da ürünün gerçekten de anlatıldığı gibi olup olmadığını teyit etmek oldukça kolay. Biz de tam bu arayıştayken denk geldik, Yalova’da bulunan Erikli Şelalesi Kamp Alanı’na.
Hızlı ve plansız bir hazırlanmayla orada ihtiyacımız olan her şeyi akşam 11’den sonra hazırlamaya başladık. Temelde birçok şeyimizi zaten kıştan satın almıştık. Mekanın sunduğu imkanları da gözden geçirdik ve bu çerçevede nelerin gerekebileceğini bir kenara not ettik. Her ziyaretimizde olduğu gibi bu seyahatimizi de motosikletimizle yapacağımız için işin depolama boyutuna da dikkat etmemiz gerekiyordu. Haliyle bunu da hesaba katarak tutarlı davranmaya çalıştık. SYM Joymax Z+ motorumuz her ne kadar geniş bir depolamaya sahip olsa da bir araba değildi özünde.
Motosikletimize ihtiyaç duyacağımız çadır, şişme yatak, yorgan, battaniye, yedek kıyafet, projeksiyon cihazı ve tripod, küçük mutfak ürünleri, kamp sandalyesi ve masası, terlik, kitap, kamp tüpü ve kamp tencere takımı gibi şeyler aldık. Evet, bunların hepsi motora rahat yerleşti. Damacana taşımış bir motosiklet Joymax, o kadar da olsun.
Navigasyon için rotamızı hazırlayıp yola koyulduk. Plan belli. Gebze’den feribotla Yalova’ya, oradan Teşvikiye ve akabinde kamp alanına. Tabi internet araştırmamız kamp alanına giden yolların motosiklete uygun olmadığı yönündeydi. Kimi ziyaretçilerin Google yorumlarında bunu dile getirdiklerini fark etmiştik. Biz biraz risk almış olabiliriz.

Feribot yolculuğu, uzun yolculuklarda kafayı dinleme ve temiz bir mola vermek için paha biçilmez bir deneyim sunuyor. Üstelik Eskihisar-Topçular İDO seferleri oldukça sık ve neredeyse hiç bekleme olmuyor. Tabi motosiklet kullananlar için durum daha da kolay. Bir motosikletin varsa feribot sırasını beklemeden en öne yerleşebiliyorsun.
- İDO’nun feribot seferlerine buradan göz atabilirsin.
Yalova’ya geçtiğimizde yakıt hazırlığımızı ve birkaç market alışverişimizi de yapıp Teşvikiye istikametine doğru rotamıza devam ettik. Rotanın bu noktasına kadar yolculukla ilgili hiçbir sorun yaşamadık. Bayramın da etkisiyle ilçe merkezinin biraz kalabalığının dışında duraksamadan yolumuza devam edebildik.
Teşvikiye’den sonra yol epey bozuk ve virajlı şekilde ilerliyor. Üstelik motosikletliler için tehdit oluşturabilecek mıcırlar, çukurlar da yolda oldukça fazla. Kimi noktalarda iki aracın yan yana geçebilmesi bile güçleşebiliyor. Yine de dikkatli olanlar için zevkli sayılabilecek bir rota. Özünde benzersiz manzaraları da beraberinde getiriyor. Manzaraya aldanıp gözünü yoldan ayırma; bu yol, orman içinde olduğundan hayvanların da yola çıkabileceği riskler içeriyor.
Kamp alanına ulaştığımızda girişte birkaç araç ve en önlerinde reflektör yelekli bir görevli yer alıyordu. Biz duraksar şekilde yanlarından yol alıp içeriye doğru yöneldik, kapı girişi boştu, bekleyenlerin yol soran ya da arızalanan araçlar olabileceğini düşündük. İlk girişi geçer geçmez toprak bir rampada sıra bekleyen araçların arkasında kaldık. Yolun kötü olması ve öğlen sıcağının kafamıza kafamıza vurması bir tık pişmanlık yaratmadı değil. Beklerken fark ettik ki bayram yoğunluğu nedeniyle araçlar giriş sırası oluşturmuş. Burada feribottaki gibi motosiklet olmanın bir önceliği ne yazık ki yok. Paşa paşa sıramızı bekledik. Tam da bu esnada yolumuzun arka tarafından gelen birkaç ziyaretçinin sıraya kaynak yaptığımızla ilgili tartışmasına konu olduk. Meğer girişte bekleyen tayfa da sıranın devamıymış. Ama ne hikmetse arada 10-15 araçlık boşluk bırakmayı yeğlemişler. Üstelik kapı görevlisiyle göz göze gelip de girdiğimiz sıranın yokuş aşağı, bozuk ve topraklı yolundan motosikletin yüküyle dönmek pek de mümkün değildi. Haliyle sıranın ilerlemesini bekledik ve ödeme alan görevlilerde işlemlerimizi halledip içeriye kabul edildik.
Sadece bir motosikletin bile otoparkta yerleşecek alan bulmasının güç olduğu bir bayram kalabalığının arasında uzun uzun yer arayışında bulunduk. Alanın epey geniş olmasına rağmen içerisinde uygun bir yer bulmak pek de kolay görünmüyordu. Sistem şöyle: her gün saat 15:00’a kadar çıkışlar yapılıyor ve çıkanların bıraktığı yerlere rezervasyonsuz şekilde birileri yerleşiliyor. Yani bir kovala/kap meselesi. Yaklaşık 1 saat kadar ortalıkta dolandıktan sonra kalkmaya hazırlanan bir çift, yer aradığımızı görüp bize birazdan kalkacaklarının haberini verdi ve güzel bir yere bu sayede kapak atmış olduk. Tabi bu noktada sıra tartışması yaşadığımız lüzumsuz ziyaretçilerle de biraz sürtüşmelerimiz devam etti. Sıranın en arkalarında olmalarına rağmen içeriye girip yer bakmaları da ayrı bir komediydi. Kamp yönetiminin yoğun zamanlara hazırlıksız olduğu belliydi. Nitekim ziyaretçilerin alana kabul edilişinde yaşanan sorunlar herkesin ortak şikayetlerindendi ve bu durum bizim değerlendirmemize göre Google profilinde bir yıldız kırılmasında etkili oldu.

Alanda çadırların yerleşebileceği tahta platformlar mevcut. Bunların bir kısmı akan suyun kenarına konuşlandırılmış. Bizim yerimiz de bunlardan biriydi. Platformlara yerleşmek hem kolay, hem de konforlu. Kamp için getirdiğimiz tüm malzemelerimizi kurduk ve sezonun ilk kampına başlamış olduk.

Kamp alanının ortak kullanım alanlarında bay/bayan tuvaletler, duşlar, bulaşık yıkama alanları, ortak buzdolapları ve otopark yeri bulunuyor. Bunun yanı sıra alanın tam göbeğinde bir restoran ve çadır sevmeyenler için konaklamak üzere tercih edilebilecek ağaç ev seçenekleri de var. Tabi bunlar muhtemelen rezervasyonludur. İmkanlar özelinde düşünürsek restoranın yemek, internet ve market ürünleri sunuyor olması, tuvaletlerin yoğun günde bile bakımlı olması bizi biraz şaşırttı. Biz hızlı bir planlama yaptığımız için gıda ve su konusunda kısıtlıydık ve restoran büyük ölçüde işimizi gördü. Ortak ışıklandırmalar akşamları da çadır alanlarına ulaştığından ateş olmayan yerlerde bile aydınlatma konusunda pek sorun yaşanmadı. Fakat gece oldukça serindi. Genel itibariyle üzerinde düşünülerek bir şeyler inşa edilmişti. Hatta etrafta sağ sola atılan çöplere bile pek fazla denk gelmedik. Alanın kendine ait çöp atma alanı bulunuyordu. Bu alan kamp yerinin uzağında olduğu için kötü koku ve görüntü kirliliği yaratmıyordu.




Alana yakın konumda turistik olarak değerlendirilebilecek şelale, şifalı su gibi yerleşimler de bulunuyordu. Fakat biz bu tek gecelik ziyaretimizde bu alanları planımıza dahil etmedik. Bunun yerine dinlenmeye ve getirdiğimiz Harvox Power Pro+ projeksiyon cihazıyla sinema keyfi yapmayı uygun gördük. Bataryalı bu cihaz hiçbir kablo olmadan da kendi hoparlörüyle 2 saate yakın bir kullanım vaadedebiliyor.

Özetle Erikli Şelalesi Kamp Alanı’nı tercih edilebilecek kamp rotaları listemize yazmış bulunduk. Tabi yoğun olmayacak zamanlarda. Yazının devamında özet şekilde burayla ilgili artı ve eksiler, rota ve kamp deneyimindeki tüm harcamalarımız yer alıyor.
Artıları
- Alan oldukça geniş. 155 adetten fazla çadır kurulabilir platform ve platformun dışında çadır yerleşebilen çok geniş bir bölge bulunuyor.
- Şelaleden akan su alanın ortasından geçiyor ve serin. Yaz döneminde alanın ağaçlarla da gölgelenmesi sıcaktan rahatsız olmamayı sağlıyor.
- Alanda bay ve bayan şeklinde, birkaç kabinlik tuvalet bulunuyor. Tuvaletler ortak kullanım ve çadır yerleşimlerinden bir tık uzakta. Ayrıca duş alanları da burada.
- Şelalenin akan suyu olsa da alanda bu suyu kirletmemek için ortak kullanıma açılmış bulaşık yıkama, musluk gibi su ihtiyacının giderilebildiği bölümler var.
- Ortak kullanım için yerleştirilen buzdolapları, soğuk gıda ve içecekleri saklamak için çok iyi düşünülmüş ve bunların kullanımı ücretsiz.
- Restoranın limitli market ürünü ve bazı aparatif yemekleri sunuyor olması da bizce bir artı. Özellikle hazırlıksız gelenler için.
- Alanda çekmeyen hatlar için sadece restoran tarafında çeken bir WiFi ağı var. Fakat çok kalabalık olduğunda bağlantı sorunu yaşatabiliyor. Yine de temel yoğunlukta iş görebilecek cinsten.
- Google yorumlarında belirtilen başı boş köpek sorununa hiç rastlamadık. Personelin bir kısmı alanın bu tarz sorunlarıyla ilgileniyor. Taşkınlık yaratan ziyaretçiler de yine bu ekip tarafından uyarılıyor.
- Çadır kurulan platformlar oldukça sağlam, oynama, titreme yapmıyor. Fakat eşyalarının ve kendinin güvenliği sana bırakılıyor. Aşağıya düşme, düşürme.
- Alanda ateş yakmalık odun bulmak pek mümkün değil. Bunun için odun satışı mevcut. Biz bunu mantıklı bulduk, çünkü alanın kendi imkanları herkesin odun ihtiyacını görebilecek yetide değil. Bir yerden sonra iş doğaya zarar vermeye kadar gidebilirmiş. Zaten bu durum sosyal medyalarından dile getirildiği için hazırlıklı gelmeyenleri ilgilendiriyor.
- Alana yakın konumda şelale, dipsiz kuyu, göl ve şifalı su gibi yürümeyle ziyaret edilebilecek bölgeler mevcut. Birkaç günlük ziyaretini bu sayede eğlenceli hale getirebilirsin.
- Alan denetlendiğinden kalabalığa rağmen biz çöp krililiği sorunu yaşamadık. Alanın geneli temiz.
- Akşam belli bir saatten sonra sessizlik uyarısı yapılıyor. Bu da herkesin birbirine saygı göstermesi için etkili oluyor. Ayrıca olası durumlarda anonslar her yerden duyulabiliyor (otoparkta sıkışan araçlar, kayıp eşya ve yönetimsel duyurular gibi).
- Kamp yönetimin sosyal medyası belirttiği saatlerde aktif. Aramalara cevap verilmese de WhatsApp kanalı dönüş yapmayı ihmal etmiyor.
Eksileri
- Otopark alanının toprak olması ciddi bir sorun. Araçların oluşturduğu toz bulutu bir noktadan sonra çadır yerleşimlerine ulaşıyor. Ayrıca dinlenmek isteyenler otoparka yakın bölgede olduklarında gürültüden de etkileniyorlar.
- Tuvaletlerin ürün ihtiyacı hep karşılanıyor olsa da, alanın toprak ve tozlu oluşu kabinlerin sürekli çamurlanmasına neden oluyor. Bu bölgenin etrafı için beton ya da taşlık yollar tercih edilebilirmiş. Ayrıca yoğun dönemlerde tuvalet sırası olabiliyor.
- Restoran temel ihtiyaçları görse şarj konusunda çok kısıtlı. Birçok priz takılıp gidilmiş powerbank’lerle dolu. Haliyle boş bir priz bulmak için bir köşede gözlem yapmak gerekiyor. Ayrıca restoranın masa yerleşimi yetersiz. İç düzene pek özenilmemiş. İçerisindeki TV boş priz olmadığı için kullanılmıyor.
- Yoğun zamanlarda platformların rezervasyonsuz oluşu gelenlerin koşturmacada olmasına, gidecek olanların da sürekli gözlendiği için rahatsız olmasına sebebiyet veriyor. Platformlar otel odası gibi numalarandırılıp verilseymiş daha iyi olurmuş.
- Alanın giriş yolu düzeltilmeli. Toprak yolda araçların geçişi pek de rahat sayılmaz. Üstelik tepeden inildiği düşünülürse buradan kalkan toz alana çok rahat ulaşabiliyor.
- Kamp alanıyla doğrudan ilgili bir eksi olmasa da buraya Teşvikiye’den sonra devam eden yol oldukça kötü. Yağmurlu zamanlarda tehlike barındırabilir.
- Kişi başı ücretlerin 550 TL olmasını fazla bulduk. Bu sadece günlük rakam. Kampa devam etmek istediğinde seni rahatça bulabiliyorlar.
- Girişte TC Kimlik numarası talep ediliyor ve bunun ne için gerektiği açıklanmıyor. Ödemeden sonra bileğinden çıkarmaman gereken bir bant yapıştırılıyor.
- Kalabalık zamanlarda içeride her çadırda yakılan ateş ciddi bir duman yaratıyor. Bazı durumlarda başkaları da bu durumdan rahatsız olabiliyor. Çadırların mesafesi birbirine yakın planlanmış.
- Alanda ışıklandırma çadırlara kadar ulaşsa da işin sosyal medya pazarlamasında çadır bölgelerinin ortak prizlere sahip olduğu şeklinde ifade ediliyor. Halbuki priz ve şarj olanağı sadece restoran bölümünde geçerli.
- Bazı küçük vasıtaların (motosiklet vs gibi) çadır alanlarının içerisine girişine izin veriliyor ya da bu durum denetlenmiyor. Bu çocukların da bulunduğu alanlar için tehlike oluşturuyor.
- Alanda olası durumlar için bir sağlık bölümü, revir gibi bir hizmet alanı göremedik. Bu tarz bir sorun için en yakın sağlık birimi yaklaşık 30 dakika mesafede, Çınarcık merkezinde.
Erikli Şelalesi Kamp Alanı‘na puanımız:
4.0
Gelelim harcamalarımıza:
Harcama | Tutar |
---|---|
Eskihisar – Topçular Feribotu (İDO) | Gidiş/geliş: 470 TL (motosiklet için) |
Yalova merkezinden yakıt (Shell) | 7 litre: 360 TL |
Yalova merkezinde market alışverişi (A101) | 680 TL |
Kamp alanına giriş ücreti | 1100 TL (iki kişi için, kişi başı 550 TL) |
Restoranda köfte ekmek (x2) + içecek (x2) + diğer | 400 TL + 160 TL + 200 TL |
Umarız faydalanmışsındır. Görüşmek üzere. 👋🏻
Bir yanıt yazın