Motosikletle serüvenimiz sitenin bir başka yazısında da kaleme aldığımız haliyle Arora Cappucino 50 ile olmuştu. Olumsuz tarafları baskın kalarak bize ciddi dersler vermişti bu scooter. Haliyle 2 kişilik yolculuklarda daha iyi performans sunan SYM Joymax Z+ 250’ye geçiş yapmıştık. Evet, 50 cc’den 250 cc’ye doğrudan bir geçiş söz konusu.
Önerilen Yazı
Daha önce Arora Cappucino 50 ile olan deneyimimize göz atmadıysan seni şöyle alalım.
Önerilen Yazı
Ayrıca SYM Joymaz Z+ 250’yle ilgili de bir içeriği kaleme almıştık.
Joymax Z+ bize tam bir motosiklet tadını verebiliyor. Halen daha kullandığımız bu model aynı zamanda bizde motosiklet tutkusunu da oluşturmaya başladı. İnternet üzerinde yığınla tanıtım ve inceleme videolarıyla motosiklet dünyasının örneklerine bakar, keşfeder olduk. Kullanıcı deneyimlerinden faydalanmak için Facebook grupları ve bazı forumlara kaydolduk. Bu platformlar firmaların bile sunmadığı deneyim ve tecrübeleri taşıyor. O yüzden bir motosikletin varsa ya da adaylardan biriysen mutlaka kullanıcıların yer aldığı bir topluluğa katılmanı öneririm.
İnternetteki bazı araştırmalarımız yılda bir kez düzenlenen bir fuardan bahsediyordu, Motobike İstanbul. Bu fuarın geçmiş dönem etkinliklerine de göz attık ve epey ilgimizi çekti. Çünkü meraklısı olduğumuz birçok modelin yakından tanıtıldığı, motosiklet camiasının ünlü bazı isimlerinin fuarda yer aldığı oldukça kapsamlı bir etkinlikti. Fuar, 2025 yılı için Mart ayı takvimine planlanmıştı ve biz biletlerin satışa çıkmasını iple çekmeye başladık.
Sosyal medyadan takip ettiğimiz kanallarda biletlerin satışa çıktığı gün 2 bilet aldık. 4 gün süren fuar biletleri katılım gününe göre farklılık gösteriyordu. Sanırım bu ilginin fazla olduğu günlere özel olarak ayarlanmış. Genelde bu ve önceki fuarlarda son günün biletinin pahalı belirlendiğini öğrendik. Bizim müsaitliğimiz 2’nci gün içindi.
İlk gün fuarın açılışında İçişleri Bakanı Aliyerlikaya ve ünlü isimlerin katılımıyla bir açılış töreni gerçekleştirildi. Ziyaretçi girişi ise saat 14:00 olarak belirlenmişti ve fuar ziyareti 19:00’a kadardı. Haliyle daha uzun saatler fuar alanında olabileceğimiz için biz ilk güne sıcak bakmadık.
Motobike İstanbul dendiğinde akla gelen ilk konulardan biri Honda, Yamaha ve BMW gibi en popüler markaların katılım sağlamaması. Bunun gerekçesi açıklanmış değil fakat deneyimli ağızların yorumuna göre bu durumunun temel sebebi bu markaların kendi lansmanlarını düzenliyor oluşu. Her yıl katılımcılar değişiklik gösterse de Honda ve Yamaha’nın katılımı bu zamana dek hiç olmamış. Örneğin geçen sene fuarda yer alan Kymco, bu yıl katılım sağlamadı ve biz özellikle Kymco standını da görmeyi çok istemiştik. Kymco AK550 Premium’u yakından görmek güzel olabilirdi.
Joymax Z+ sahibiyken haliyle SYM standına uğramadan da olmazdı. Ülkemize henüz yeni getirilen SYM ADX 300’ü yakından görme fırsatımız oldu. Videolarda gördüğümüzden çok daha heybetli duruyordu. İhtiyacımız olan şeyler için de SYM standında birkaç aksesuara göz atıp yetkililerden bilgi aldık.
Fuar, sadece scooter kullananlara değil, daha çok alternatif sınıflara hitap eden birçok marka ve modele eşlik ediyor. Her motosiklet türünden popüler modelleri burada görmek mümkün. Keza katılmamış olmasına rağmen Honda’nın Goldwing modeli ya da BMW’nin Motorrad ürünlerini keşfedebiliyorsun.
Fuarın bir diğer güzel yanı da nostaljik alanın da olması. Özel olarak belirlenen bir alanda eski dönemlerin tanınan modellerine yer verilmiş. Burası özellikle nostalji tutkunlarının çokça vakit geçirdiği bir alandı. Tabi biz motosiklet dünyasının çok taze üyeleri olarak bu modellerin hiçbirine hakim değildik; fakat ilgimizi çokça çekti. Görünümleri oldukça farklıydı.
Motobike İstanbul’un en dikkat çekici yanı şüphesiz Tarhan Telli’nin markası TT Custom Choppers‘dı. Burada sergilenen modeller ve motosikletlere uygulanan işçilikler alışılmışın çok daha üstünde. Geneli özel üretim statüsünde olan modellere dokunmak bile pek mümkün değil. Tam olarak bir gövde gösterisi. Aynı zamanda TT Custom personelinin canlı olarak işçiliklerini sergilemesi oldukça zevkliydi. Yetenekli olmalarının yanı sıra hipnoz etkisi yaratan bir yönü vardı.
Motosiklet camiasının tanınan isimleri Mustafa Güçlü (Motosiklet İstasyonu), Tolga Barış (Motopark Tv), Alişan Fidan (100 Oktan TV), Mesut Can (Kırmızı Kulak) gibi isimleri yakından görme fırsatı bulduk. Markalarla yaptıkları işbirlikleriyle belli saatlerde ve belli standlarda takipçilerle özel etkinlikler düzenlediler. Ne yazık ki biz hiçbirine dahil olamadık. Sadece biri hariç.
Motosikletlerin güvenli sürüşü söz konusu olduğunda akla gelen ilk isim olan Zafer Akçay‘ı fuarın ana sponsorlarından Sadece Motor standında ziyaret ettik. Kendisi fuar boyunca burada ve Petrol Ofisi işbirliğiyle eğitim salonunda aktif olarak bulundu. Zaman zaman standları gezerek kişileri selamladı. Biz de kendisinin “Motosiklette İleri Sürüş” kitabını fuara özel indirimle imzalı şekilde alarak bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Kısa bir sohbetle birlikte vedalaştık.
Gelelim fuar deneyimizin artı ve eksi yönlerine.
Artıları
- Fuar alanı oldukça büyük ve kapsamlı. İçerisinde market ve restoran gibi temel ihtiyaçların giderilebildiği alanları barındırıyor. Üstelik kalabalığa rağmen havasız bir ortam yok.
- Motosiklet modelleri ve aksesuar standları ayrı salonlara konumlandırılmış. Bu sayede ilgi duyduğun şeye yönelmen kafa karıştırıcı olmuyor.
- Gerçekten de fuara özel indirimler uygulanıyor. Fiyatlarını takip ettiğimiz birçok ürünün fuarda zamlanmadan indirim aldığını bizzat gördük.
- Özel aracıyla gelenler için ücretsiz otopark imkanı mevcut. Bu alandaki görevli arkadaşlar seni yönlendiriyor. Ulaşım çok rahat ve kolay.
- Standların ve markaların ücretsiz hediyeleri oldukça fazla. Burada bir buff ve anahtarlık koleksiyonu yapabilirsin.
- Motosiklet toplulukları da fuarde yer alıyor. Bu sayede topluluklara katılabilir, çevre edinebilirsin.
- Takip ettiğin ünlü isimlerle tanışabilirsin. Hepsi zaman ayırıp fazlasıyla ilgi gösteriyorlar.
- Standlardaki görevliler ilgili. Bilgi almak istediğinde birileri muhakkak yardımcı oluyor ya da kendi başına takılmak istediğinde özgürsün, sık boğaz eden yok.
- Motosiklet deneyimi ve bilgisi olmayanlar için simülasyon oyun alanları mevcut.
- Fuayene alanı emniyet birimlerine ayrılmış. Burada onlarda birebir sohbet edebiliyor, emniyetin kullanımındaki motosikletleri deneyimleyebiliyorsun. Oldukça sıcak kanlılar.
Eksileri
- Pazar günü fuara dahil edilmedi. Bu izin günü olanların katılamamasına neden oldu. Fakat bu durum İFM’nin aldığı bir karar, Motobike İstanbul’un elinde olan bir durum değildi.
- Honda, Yamaha, Kymco, BMW gibi markaların da fuarda yer alması gerekiyordu. Her ne kadar kendi lansmanlarını düzenleseler de kullanıcı tarafıyla buluşmaları bence önemliydi.
- Bazı pahalı statüsünde olan motosiklete oturulması yasaktı. Fakat kişiye göre bir ayrım söz konusuydu ve ististana olan katılımcılar vardı (ünlüyse, zenginse vs gibi).
- Fuarın yarısından fazlası Çin ürünüydü. Bir çin ürünü kullanmış biri olarak ister istemez kötü bir deneyimimiz vardı. Fakat bu noktada bazı Çin teknolojilerini hariç tutalım.
- Fuara giriş hakkı sadece 1 kez ile sınırlıydı. Yani aracından bir şey almak için çıkış yapmana izin verilmiyordu.
- Fuar biletini erkenden almak çok mantıklı değil. Keza bir kontenjan olmadığı için fuara yakın dönemde birçok marka ve kanal ücretsiz davetiye dağıtıyor. Bu da bilet alarak gidenler için biraz haksızlığa neden oluyor çünkü davetiye sayıları oldukça fazla.
- 2 kişilik pilav üstü döner ve bir ayran için restoran tarafına ödediğimiz rakam 900 TL’ye yakındı. Bunu pahalı bulduk.
- Çinli ziyaretçiler/görevliler döneri bitiriyor. Seviyorsan erken davran.
Motobike İstanbul’la ilgili aktaracaklarımız sanırım bu kadar. Bir başka motosiklet temalı içerikte görüşmek üzere. 👋
Bir yanıt yazın