Geçenlerde yoğun iş temposundan kaçamak yapabileceğimiz bir gün planladık. Genelde ya biz uygun olamıyorduk ya da uygun olacağımız gün hava koşulları tüm planımızı bozacak şekilde kötüleşiyordu. Hatta bu durumdan kaynaklı YouTube kanalımızda “Gezemeyenler” adlı bir seri bile başlattık. Evet, gezemiyor oluşumuzun da bir video serisi mevcut.
Bir arkadaşımızın tavsiyesiyle havanın iyi olduğunu düşündüğümüz bir gün Nüzhetiye istikametine doğru bir plan yaptık. Burası hiçbirimizin daha önce gitmediği, ama zaman zaman sosyal medyada gezi tavsiyeleri arasında gördüğü yerlerden biriydi. Google görselleri ve ulaşım rotasını inceledikten sonra beğenmesek bile en kötü yolculuğun seyir zevki sunacağı konusunda hemfikirdik. Bizdeki SYM Joymax Z+‘a bu kez arkadaşımızın Honda ADV 350’si bu yolculukta eşlik etti.
Nüzhetiye’ye giden yol, Google Haritalar’da birkaç alternatif rotaya sahip. 1-2 dakika süre farkı olan yollardan biz en kestirme olanı tercih ettik. Hazırlıklarımızı yapıp sabah kahvaltısının ardından yola koyulduk.
- Nüzhetiye’ye giden yol şurada (Google Maps).
Nüzhetiye Şelalesi’ne giden yollar her ne kadar sakin görünse de yolun bazı bölümleri çukur, çamur ve sıklıkla taşlarla dolu. Özellikle yabancılar için gece sürüşü bu rotada pür dikkat gerektirebilir. Keza bu yolda hayvanlara rastlamak bile mümkün. Biz gidiş rotamızda temkinli olmamızla birlikte bir sorun yaşamadık.

Şelalenin girişine ulaştığımızda girişin kapalı olduğunu gördük. Birkaç köylü çocuktan buranın uzun bir süre önce kapatıldığını öğrendik. Muhtemelen belediye, alanın ziyaret için riskler barındırması ve üzerinde kapsamlı denetimler/çalışmalar yapılması için bir süre resmi ziyaretleri askıya almış. Tabi meraklılar için bu alana giriş yapmanın başka yolları da yok değil.
Küçük akıntıların dışında asıl şelaleye ulaşan yol kapalı da olsa alanın etrafında ziyaretçilerin oluşturduğu patika yolu takip ederek güzel ve sakin manzaralara erişilebiliyorsun. Aklında bulunsun, bu patika yoldan ilerlemek için su geçirmez ve kaymaz ayakkabılar giymeyi sakın unutma. Nemli toprak, su birikintileri ve kaygan kayalar yürüyüşü biraz güçleştirebiliyor.


Patika yoldan ilerlerken burada yer alan restorana yukarıdan bir bakış attık. Ziyaretlere kapalı olduğu için restoran da haliyle hizmette değildi. Her ne kadar bir yeme-içme imkanı sunuyor olsa da işin ticari yönü hedeflenerek zaten kısıtlı olan bir yerleşkenin büyük bir bölümünün restorana verilmiş olmasını biraz eleştirdik. Restoran yetkilileri kendilerine ait alanları kapatmış ve kapalı oldukları için buralara erişim ne yazık ki yoktu.
Alanın içerisine girmeye üşenen bir kesim kapının da bulunduğu giriş tarafına yerleşiyor. Genelde onları görünce “Acaba alan mı küçük?” hissine kapılıyorsun. Fakat azmedenler daha güzel ve sakin alanlara geçiş yapabiliyor. Çantalarını taşırken ve patika üzerinde ilerlerken tutunduğun noktalara dikkat et.
Patika yol, yaklaşık 100 metrenin sonunda akan suyun kenarına oturulabilecek alanlar sunuyor. Yukarıya uzanan ağaçlar iyi bir gölgelik yer oluşturuyor. Özellikle sıcak havalarda buranın serinliği oldukça keyifli olabilir. Kendi imkanlarımızla getirdiğimiz sandalye, masa, yiyecek ve içeceklerimizle bir süre sohbet edip alanın tadını çıkarttık. Ziyaret edenlerin de az oluşu sessiz bir ortam sunuyordu. Tam kafa dinlemelik.

Biraz oturduktan sonra patikanın devamına göz attık ve yol sıklıkla akan suyla birleşerek bazı alanlarda geçişimizi güçleştiriyordu. Haliyle biz çok risk almadan yolun devamına ilerlemedik. Video ve fotoğraf çekimlerimizi yapıp çok geç olmadan dönüş rotamızı planlamaya başladık.
Dönüş için bu kez farklı bir yol seçtik. Geldiğimiz yolun aksine dönüş için seçtiğimiz yol daha düzgün ve özellikle motosiklet sürüşü için çok daha konforluydu. Yaklaşık 30 kilometre sonra İzmit merkeze ulaştığımızda vedalaşmamızı yapıp evlere dağıldık. Bizim için kısa bir gezi olan bu yolculuğun yoğun iş temposunda çok iyi geldiğini söyleyebiliriz. Yolun düşerse ve küçük kaçamak hedefin varsa Nüzhetiye’yi ziyaret listene ekleyebilirsin.
Yazının sonunu artı ve eksilerle de özetlemiş olalım.
Artıları
- Kapalı olmasının dışında alana erişim ücretsiz.
- Alanın genel yapısı doğallığını kaybetmemiş. Turistik yönüyle ele alınıp belediye tarafından doğal yapıya dokunuşlar yapılmamış. Bu, yapay alanlar yerine doğayı olduğu gibi sevenler için önemli görülebilir.
- Ulaşım için yolların bazı pürüzleri olsa da yolculuk seyir zevki dolu manzaralar eşliğinde geçiyor. Sadece gidip dönmek bile iyi hissettirebilir.
- Ziyaret edenlerin az olması sakin ve sessiz bir ortam sunuyor. Tabi bu biraz da şans işi. Bizim ziyaretimiz bir Pazartesi günüydü.
- Ateş yakmak yasak. Evet, buna izin verilmiyor oluşu bizce bir artı. Tabi denetimsiz bir yer olduğu için kuralları çiğneyen de yok değil. Yine de sağda solda kül ocakları görmedik.
- Belediyenin muhtemelen koyduğunu bile unuttuğu bir çöp konteyneri girişte bulunuyor. Çöpünü elinde ve arabanda taşımak zorunda değilsin. Belli ki sadece bunu boşaltmak için arada gelen bir ekip var.
- Suyu ve ortamı temiz. Herhangi bir kötü koku, pislik barındırmıyor.
Eksileri
- Şelaleye ulaşılan ana giriş uzun bir süredir kapalı durumda. Bu, küçük akıntıların seyir zevkine engel olmasa da asıl şelale manzarasının tadını çıkarmanın önüne geçiyor.
- İçerideki restoran terk edilmiş havasında ve alanın birçok noktasını kapatıyor. Hizmet vermediği için de ziyaretçileri kendi imkanlarıyla belli noktalara ulaşamaya zorluyor. Eğer atletiksen kapının üzerinden atlayıp geç.
- Her güzel ortamın maruz kaldığı gibi alanın bazı bölgelerindeki ağaçlara ve doğaya ziyaretçiler zarar vermiş. Çöpünü bırakan bir tayfa da var. Belediyenin buraya sunduğu bir bakım ve denetleme ne yazık ki yok.
- Akşam saatleri ziyaret için pek uygun değil. Nemin fazla olmasıyla sivrisinekler taarruza kalkabiliyor. Bizim kalkmamıza yakın “Daha karpuz kesecektik?” dediklerini hissettik.
- Bizim ziyaret ettiğimiz dönemde Bahçecik üzerindeki yol epey bozuktu. Sürüş için dikkatli olmakta fayda var.
- Tuvalet, çeşme gibi temel ihtiyaçlar için alanlar yok. Yolculuk öncesi tüm hazırlıkları yapman faydalı olabilir.
- Park yeri yok. Aracını yolun kenarına bırakman gerekiyor. Motosiklet için park seçeneği daha geniş.
- Çocuklar için oyun alanı ya da güvenli bir bölge yok. Patika yolunun bazı noktaları tehlikeli. Çocuklu ziyaretçiler için ebeveynlere sorumluluk düşüyor.
- Top getirme, oynayamazsın.
- Alan genelinde telefon çok az çekiyor.
- Yakında market ya da bakkal yok. En azından biz denk gelmedik.

Bir başka gezi notlarımızda görüşmek üzere! 👋🏻
Bir yanıt yazın